alis'in defteri

tam bir alis olmak, zamansız, boyutsuz ve tutarlı. korkunç mu? biraz yabancı..

elebt’in di’li geçmişi

yatağımda sırtüstü yatıyordum. bir çarşafın içine, sallanarak uyutulmak için yatırılmış gibi.

içimden, vücudumun her yerinden çıkan bir gürültüyle uyandım. beni uyandıran ses, bozuk bir makinenin sonsuza doğru artarak devam eden gürültüsü gibiydi.

sanki içimde herşey oynuyor en küçük parçalar, hızlı ve abartılı ama düzensiz hareket ediyor. gürültüyü duymuyordum, ses tünelinde sonsuz hızda hareket ediyodum.

Rowlandson - The Covent Garden Night Mare

Rowlandson - The Covent Garden Night Mare

yatağım incelmiş, ağırlığıma dayanamayıp içine göçmüştü. ellerimi göğsümde kavuşturmuş, çarşafın içinde mumya gibi hareketsiz duruyordum. içim, titreşimlerini kulaklarımda hissedebileceğim kadar yüksek ve çok hareket ediyordu, ama gövdem hareketsizdi.

birden içinde yattığım çarşaf-beşik sol yanımdan sallanmaya başladı. ama bebeği uyutmak için değil de ölüyü diriltmek için sallıyordu solumdaki.

korkudan değil, hareket edememekten dolayı bakamadım ona.

gürültü artıyordu. çarşaf-beşiğim, depremin ortasındaki çarşaf-çukurum olmuştu. çukurum yerden yükseliyordu.

içinde hareketsizdim, dışına doğru kafamı uzatamıyordum bile.

sonra, mumya kollarım ağır çekimdeki kukla kolları gibi ellerimden yukarıya doğru çekildi. hissiz, müdahalesiz. dirseklerim göğsüme dayalı, ellerim havada.

sol yanımda çarşafı sallayan, “kahretsin uyanmıyo bu” diye bağırmaya başladı. telaşlı, kesik, peşpeşe. uyanmıyo bu. kahretsin. kahretsin uyanmıyo. uyan hadi. uyansana. kahretsin uyanmıyo.

uyanmadığıma inandım. bitiyordum. gürültü sonsuza uzanacak, ellerimle başlayan kontrolsüz yükseliş tüm bedenimi alacaktı. beynim artık bunu algılıyordu.

sonra beynim durdu. küçücük bir an parçasında, yatağıma yalnız yattığımı hatırladım. ölsem, beni diriltecek kimse yoktu yanımda. uyusam, bir kabusun içte gürültülü, dışta mırıltılı sesini çıkarsam kimsenin haberi olamazdı.

beynim durdu. gürültü hızlanmayı bıraktı. çarşaf-beşiğim yatağıma indi. vücudumun yatağa temasıyla, yatak eski formunu aldı. sanki doğru cevabı vermiştim. uyandım. gürültü azalmaya başladı ve durdu.

yanımda kimse yoktu. beni hiç kimse, orada olmayarak uyandırdı.

Ağustos 23, 2010 Posted by | alis diyor | Yorum bırakın